Kosova’nın Basiretsiz Devlet Kararlarını Kınıyoruz!
Değerli Camiamız;
Öncelikle bu yazdığımız yazının Kosova halkları ile bir alakası olmadığını ve Kosova halklarıyla olan gönül bağlarımızın engellenmesine ülkeler arası diplomatik sınırların çaresiz olduğunu belirtmek isteriz.
Hashim Thaçi yönetimindeki Kosova devletinin ileri düzey diplomatik ahlaktan uzakt basiretsiz kararlar verdiğini hep birlikte yaşadık ve gördük.
Kosova’nın kurulması, NATO’nun da desteğiyle ve ülkelerin hem fikir olmasıyla beraber temellerinin atılmasıyla gerçekleşmiştir. Kosova’nın ülke olarak tanınmasında en büyük desteği de hiç şüphesiz bizim devletimiz vermiştir. Kosova’nın Eurolex dışında gerek hukuk sisteminin inşaa edilmesi, gerekse yaşanılmış kötü badirelerin ve kara bulutların üstünden kalkması için de en büyük desteği yine Türkiye ve Türkiye halkları vermiştir.
Fakat Kosova yönetimi her daim, Amerikacı zihniyetinde olmuştur ve belediyelerinde dahi Amerika bayraklarını bulundurmayı kendilerine yeğlemişlerdir.
Fakat Kosova’nın unuttuğu en önemli hususu belirtelim.
Uluslararası İlişkiler disiplinine göre “Amerika” sonsuz ve yıkılmayacak güç gibi yansıtılır. Burada devlet başkanlarına öğretilen müfredatların içeriğinden kaynaklanır. Oysa ki, ABD, medeniyeti bizler kadar eski medeniyeti olmayan bir ülke olması sebebiyle son 50 yıldır verdiği Uluslararası kararlardaki hatalarından ötürü en çok “özür dileyen” ülkedir. Fakat bu genelde yansıtılmaz ve hep konu hep öyle bırakılır.
Bu minvalde bakıldığında güçlü ülkeler nüfus ve teknoloji ile güçlü olmalarıyla mukayese edilmezler, aksine “Medeniyeti eski olan ve olmayan ülkeler” olarak 2’ye ayrılırlar. Bugün yine ABD’nin 5000 yıllık medeniyete sahip Çin devletini yıkamamasını ve medeniyeti eski olan ülkelere diş geçirememesinin bariz nedenlerini de buna bağlayabiliriz. Amerika oluşturduğu popülist akımlar sayesinde her zaman durumu ne kadar vahim olsa da güçlü duruşunu bozmamak için herşeyi yapacaktır. Fakat bu hiçbir zaman Amerikanın “medeniyeti eski” gibi bir algısını bizler de oluşturmayacaktır.
Devamlı medeniyetten bahsediyoruz. Çünkü medeniyeti eski olan ülkeler devlet tecrübesi çok güçlü olan ülkelerdir. Dağılsalar dahi kolayca toparlanırlar. Yıkılsalar dahi, kısa bir süre sonra bir araya gelmeye başarırlar.
Kosova’ya gelirsek. Kosova devletinin basiretsiz yöneticileri aslında kendilerinin ve soydaşlarının sahip olduğu medeniyetini görmezden gelip bir kenara bırakarak, sırf AB’ye girmek uğruna komşu ülkeleriyle problemlerini halledebilmek için Amerika’nın 3. taraf ülke olmasını kabul etti ve durum bununla kalmayıp, Amerika’nın konuyu çözme taahhüdünde bulunması karşılığında da ön şart olarak İsrail’in başkentinin Kudüs olmasını kabul ettiler. Artık diplomatik acizliğin boyutunu sizlere tarif etmekte zorlanıyoruz ve kelime dahi bulamıyoruz.
Fakat yine bu basiretsiz devlet yöneticilerinin unuttuğu konulardan bir tanesi, marjinal yaşantılarını biraz bırakıp kendi ülkelerinde kendi halklarına bakmayı başarabilirlerse, kendi halklarının ortak medeniyet değerlerine köklü bağlantıları bulunan Türk halklarıyla olan beraberliğini farkedeceklerdir. Fakat Kosova’da özellikle genç akımın AB hayranlığı ve orada çalışma, evlenme sevdası ülkenin dini değerlerini yok sayacak seviyeye kadar getirmesindeki en büyük suçun yine aynı basiretsiz devlet yöneticileri ile alakalı olduklarını da unutmuşlardır.
Bugün gelinen noktada, Kosova makro iktisadi boyutta sadece ağzına çalınacak bir parmak bal ile yetinecektir. Uluslarası İlişkilerde dostluk yoktur ve çıkar ilişkileri vardır. Eğer Kosova’da olduğu bilinen 7,6 milyar $’lık altın madeni rezervlerine sahip olmasaydı, Amerika yüzlerine dahi bakmayacaktı. Yine ne var ki, sahip olduğu altın rezervlerinden de lisansı yine ABD’li bir şirkettedir.
Dün daha seçimlerinde özel desteğini Sn. Cumhurbaşkanı olarak özel miting düzenlemiş. Kosova Ahmet Yaşari Havalimanı ve Kosova nın Otoyollarını üstlelenen Türk Sanayicileri ile , her zaman soydaş-kardeş Ülke Kosova nın, sıcağı sıcağına yapılanları dikkate almaması , danışmaması , gözden kaçırması esef verici olmuştur. Diplomaside kural gününü gün etmek olmamalı. Köklü bağları ve geçmişi olan Kosova – Türkiye ilişkilerinin bu anlamsız yaklaşımından vazgeçse de izini unutmayacağımızı da belirtmek isteriz.
Sonuç olarak;
Kosova’nın AB aşkı, Müslüman ülkelerin onları arkasına almasını sağlamıştır.
Kosova’nın ABD Aşkı, hala Kosova köylerinde bulunan Rumeli Devleti bayrağı asılı camilerin varlığını unutmuştur.
Oysa ki, basiretsiz Kosova’lı devlet yöneticileri ne karar verirse versin, Kudüs her zaman Müslümanlarındır ve Müslümanların kalacaktır…
Rumelifed Adına;
Uluslararası İlişkiler Komisyonu